Genel
Maden İş (GMİS) 2012 yılı Ocak ayında Hema Endüstri A.Ş’nin işlettiği Kandilli
ve Amasra Kömür İşletmelerinde örgütlenmiş, uzunca bir yetki bekleme sürecinin
ardından 2013 Ocak ayında sözleşmeye oturmuştu.
Hema
Kandilli İşletmesi’nde 2011 Aralık ayında yapılan eylem sırasında AKP Zonguldak
Milletvekili Ercan Candan işyerine gelerek; işçiler açısından iki önemli söz
etmişti. Ercan Candan işçilerin sosyal yardım olarak kömür taleplerine hak
vererek; “mısır tarlasına mısırı eken çiftçiye mısır vermiyorum denemez.
Haziran ayına kadar bununla ilgili bir gelişme olacağını umuyorum.” demişti.
Ardından; “Sendikaya üye olun. Taleplerinizi bu biçimde savunun. Şimdi
çalışmayı kabul edenler ocağa işe gitsin. Yoksa burası kapanır. O zaman hiç
biriniz benim yanıma iş için gelmeyin” demişti.
Hema
Kandilli ve Amasra İşletmelerinde çalışan maden işçileri 2013 Ocak ayında
başlayan sözleşme görüşmelerinden (geçmişte yaşananların da etkisiyle) 1 ton
yakımlık kömür yardımı, en az 1 ikramiye, geçmiş ücret kayıplarını da telafi
edecek bir ücret artışı umarken; Hema Endüstri A.Ş; 2 mayıs 2013 tarihinde işçi
servislerini kaldıracağını açıklamış, işçilerin tepkisi ve bazı sendika
yöneticilerinin telefon trafiği ile 15 günlük bir erteleme sağlanmıştı.
09
mayıs 2013 tarihinde yapılan bir duyuru ile; 13 mayıs 2013’te servislerin
kaldırılacağı, herkesin buna göre başının çaresine bakması, işe gelmeyenlerin
işten çıkarılacağı söylendi. Bu arada Kandilli İşletmesi yetkililerinin de
taşıma işini yapan araç sahipleri ile işçiler adına ücret pazarlığı yaptığı
söylendi.
Tam
da bu süreçte işverenin sendikaya üye olmalarını istenmediği şef, postabaşı
statüsündeki işçilerin sendikaya üye olmaları konusunda sendika ve işveren
arasında anlaşmaya varıldı ve 09 mayıs 2013’te işyerine noter çağrıldı.
UYUŞMAYAN TALEPLER
İşçiler
2011 aralık ayındaki eylemleri sırasında dile getirdikleri ikramiye, yakımlık
kömür yardımı, ücretlerinin hiç olmazsa TTK’da 2006’da işe girenlerin düzeyine
çıkarılması gibi taleplerinin sendika tarafından masaya getirilmesini ve
ısrarla savunulmasını bekliyorlar haklı olarak.
Ancak
sözleşmeleri yürüten GMİS Genel Merkez Yöneticilerinin %20- 25 aralığında bir
zam alarak ikramiyeden, kömür yardımından vazgeçeceği, ortalama 80-90 TL’lik
taşıt yardımı ile de ücretsiz taşımacılıkta ısrar etmeyeceği sızan bilgiler
arasında. Bu arada TİS’de idari maddeler, iş güvenliği işçi sağlığı ile ilgili
maddeler, diğer sosyal haklarla ilgili neler talep edildiğini bilen yok.
İŞÇİLER DE HESAP YAPIYOR
İşçilerin
talepleri ile sendika yöneticilerin talepleri örtüşmüyor. Hema Kömür
İşletmelerinde ücretler yapılan işin niteliğine göre (ortalama) 750-1000 TL.
arasında değişiyor. Sendika yöneticileri alınacak %20-25’lik zammın yıllık
toplamına bakıldığında 1 ton kömürü ve 1 ikramiyeyi karşıladığını düşünüyor.
(Bu arada işverenin % 15-18 dolayında bir zam düşündüğü, daha önce verilen %4
iyileştirmeyi de yapılacak ücret artışına dahil etmek istediği söyleniyor.)
Fakat
taşımacılığın paralı olmasıyla; uzak köylerden gelen işçiler aldıkları taşıt
yardımının üzerine en az 30-40 TL. koymak zorunda kalacaklar. Buna bir de
sözleşme sonrası sendikanın alacağı (brüt) 1 yevmiye (30-40 TL arasında)
sendika aidatı da eklendiğinde alınan %20-25’lik zammın yarısı gitmiş olacak.
Yalnızca
servis için işçilerinden çıkacak olan 30-40 TL ve sendika aidatının yıllık
toplamı 720-960 TL. arasında olacak. Dolayısıyla alınacağı umulan sözleşme
zammından geriye 1100-1300 TL. kalacak. GMİS yönetimi geriye kalan 1100-1300
TL.nin hem ücret artışını, hem de 1 ikramiye ve 1 ton kömür talebini
karşıladığını nasıl düşünüyor anlaşılmış değil.
Bunlarla
birlikte sözleşmedeki diğer talepler veya geri adımlar neler olacak bilinmiyor.
Şu ana kadar GMİS Genel Merkez Yönetimi sözleşmelerle ilgili doyurucu ve ikna
edici bilgi vermemişken, bir de işverenin servisleri kaldırması karşısındaki
suskunlukları ve “sözleşmenin imzalanması bekleyin. Şu anda yapacağımız eylem
yasal olmaz” biçimindeki tavrı yalnızca Hema’da değil TTK’da da sözleşmenin iyi
gitmeyeceğinin sinyalleri olarak okunmalı.
EMEĞE SAYGI’DAN İŞEVERENE SAYGIYA
Öyle görünüyor
ki; 27 Ocak 2013’te Zonguldak’ta yapılan ve son 15 yıl içerisindeki en kitlesel
eylem olan Emeğe Saygı mitinginde dile getirilen talepler ve eleştiriler
kitlelerin gazını almak için yapılmış. TTK’da işe giriş çıkış saatlerinin
düzenlenmesiyle ilgili değişikliklerde (Karadon’da) eylem yapan işçilerin
yanında yer alan sendika yönetimi; Hema’da servislerin kaldırılması karşısında
işçilerin eylem yapmaması için uğraşıyor.
15 gündür
gündemde olan ve 13 Mayıs tarihinde resmen kaldırılacağı ilan edilen servisler
konusu başta olmak üzere, arabulucuya giden sözleşme konusunda da işçilere
sağlıklı bilgi verilmezken (şu ana kadar 1 kez bilgilendirme yapıldı) , Genel
Başkan Eyüp Alabaş’ın Hema işyerlerine gitmeyişi, Armutçuk ve Amasra
Şubeleri’nin Hema ile yapılan TİS görüşmelerinin dışında tutulması ayrı bir
sorun. İşyerindeki uygulamalar veya TİS hakkında bilgi almak için şubelere
giden işçilerle şube yönetimleri karşı karşıya gelirken, sürecin dışında
tutulan şube yöneticileri resmen kendilerine bağlanmayan Armutçuk ve Amasra
Hema İşletmelerinde çalışan işçiler için karar almakta, girişimde bulunmakta
etkisiz kalıyorlar.
Böyle bir
süreçte GMİS Genel Merkezi önümüzdeki günlerde Hema Holding’in sahibi Mehmet
Hattat ile görüşeceklerini, şu an yapılacak eylemin yasal olmayacağını
belirtmekten öte geçmiyor. Oysa daha sözleşme sürerken işverenin servisleri
kaldırması ve işçilere “başınızın çaresine bakın” demesi iyi niyet kurallarına
aykırı. Kaldı ki; yazılı olmasa bile fiili uygulamada var olan işçi
taşımacılığının kaldırılması (sözlü veya uygulamayla yürürlükte olan)
sözleşmenin ihlali anlamına gelmez mi?
GMİS yönetimi
içinde bulunduğu durumu gözden geçirmek zorunda. Emeğe Saygı mitinginde ve 1
Mayıs’ta kürsüden söylediklerine sahip çıkıp, sınıf örgütü olduğunu
göstermelidir. Bu haliyle Hema ve TTK
işyerlerinde sürdürdüğü sözleşmelerden başarıyla çıkması olası değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder