HOŞ GELDİNİZ

maden ve madenciliğe ilişkin yazı, fotoğraf, belge ve bilgilerin paylaşılması amacıyla hazırladığım bu sayfaya isteyen herkes katkı sunabilir. bilgi örgütlendikçe anlam kazanır, insan öğrendikçe...

24 Haziran 2014 Salı

iş cinayetlerine, özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya hayır! 23.06.2014 soma



soma'da özelleştirme ve taşeronlaştırmaya karşı yapılan mitingden görüntüler...

mitingde en dikkat çekici şeylerden biri; soma'da yaşamını yitiren madencilerin yakınları ve iş arkadaşlarının dinmeyen öfkesi ve hesap sorulması yönündeki taleplerini dile getirdikleri slogan ve dövizleriydi.

öl-dürül-en madencilerin adlarının yazılı olduğu baretlerle yürüyen ailelerin ve arkadaşlarının akp iktidarına, maden ocağı işletmecilerine ve sendikaya olan tepkileri-öfkeleri yürüyüş sırasında ve miting alanında da kendini gösteriyordu. yürüyüş başladıktan sonra kent merkezindeki madenci anıtı'nın önüne gelindiğinde maden işçileri ve ölen madenci yakınları yoğun olarak "TÜRK İŞ İSTİFA" ve "SENDİKA DIŞARI" sloganları attılar. buradaki tartışma ve gerginlik sendikayla hesaplaşmanın ileriye bırakılması, mitingde taleplerin dile getirilmesi, yitirilen madencilerin anılması ve geride kalanların seslerinin duyurulması kararıyla yine madenciler tarafından giderildi...


manisa dışındaki türk iş'e bağlı sendikaların da dayanışma amacıyla destek verdiği mitingde en dikkat çekici durum;

1) türk iş yönetiminin, mitinge katılan sendikaların genel merkez yöneticilerinin (temsilen 1 veya 2 kişi dışında), belediye başkanlarının, chp milletvekili özgür özel ve mhp manisa milletvekili erkan akçay dışındaki bölge milletvekillerinin katılmamalarıydı...

2) katılan sendikacılardan konuşmacı olarak yalnızca türkiye maden iş 1 nolu şube başkanının kürsüye çıkması, türkiye maden iş genel merkez yöneticilerinin konuşma yapmaması oldu. belki de bu durumu en iyi özetleyen ve açıklayan konuşmayı (o da işçilerin ve ölen madenci yakınlarının tertip komitesini zorlamalarıyla kürsüye çağrılan) özgür özel yaptı. özel kısaca; (mealen) "... bu mitingi sendikanın da bir özeleştirisi olarak görmek istiyorum... 3 s'dir yaşanan acıların sorumlusu. siyaset, sermaye ve sendika işbirliği... bunların kendi işlerini yapmalarını sağlamadan, görev ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamadan ölümleri durduramayız .." dedi.

3) soma esnafının bir bölümü kepenk kapatarak eyleme destek vermesine rağmen (halkın da) mitinge katılmamasının arkasında sendika yönetimlerinin yanlışlarının yattığı, yoğun bir güvensizlik duydukları görülüyordu. öyle ki; bu mitingi maden iş sendikası'nın kendisini kurtarma, ajitasyon yoluyla kendini tahkim etme amacı güttüğünü belirtenler de vardı... tam da bu noktada; "soma uyuma madencine sahip çık" sloganı atan kitlenin (istifasını istemiş olsa da) türk iş yönetiminin alanda olmayışını, belediye başkanlarının, milletvekillerinin destek vermeyişini daha güçlü biçimde dile getirmeyişleri, bu çelişkiyi açığa çıkaramayışları önemliydi.


4) mitinge katılım beklenen sayının altında görünse de, katılan kitle İŞ CİNAYETLERİNE, ÖZELLEŞTİRMELERE, TAŞERONLAŞTIRMAYA KARŞI savaşım için kararlı olduğunu, tek sorunun sınıf temelinde politikalarla, dayanışma ilişkileriyle emekçilere gidilmemesi olduğunu gösteriyordu.

5) türk iş yönetiminin fiziki ve fiili olarak destek vermediği mitingde, kürsüden hedef olarak yalnızca siyaseti ve sermayeyi hedef olarak gösteren sunucu "neredeler?" diye sorarken; türk iş yöneticilerini, destek veren sendikaların genel merkez yöneticilerini sormaması da çelişki olmanın ötesinde şeylere işaret gibiydi...

salim çalık

6 Haziran 2014 Cuma

maden şehitlerine, madenciye


ÖNERİLER

Tüm işletmelerdeki iş güvenliğinden sorumlu müdür, başmühendis ve mühendisler görev yaptıkları işletmenin değil Çalışma Bakanlığı’nın kadrosunda olmalıdır. Böylece işten atılma, sosyal haklar, terfi gibi endişelerden uzak ve doğrudan bakanlığa karşı sorumlu olacağından gerekli önlemlerin alınması için müdahalede bulunabilecektir. (Bu personellerin maaşları çalıştıkları firma tarafından Çalışma Bakanlığı’nın hesabına yatırılabilir.)

Bakanlık bünyesinde işyeri denetimleri için kurulacak birimlerde; ilgili işyerindeki işçi ve kamu sendikalarının, meslek örgütlerinin temsilcilerinin bulunması sağlanmalıdır.

Özel ocaklar başta olmak üzere belirlenen eksiklikler grizu ve göçüğe neden olabilecek durumdaysa üretim durdurulmalı, bu eksikliklerin giderilmemesi durumunda maden işletmesi kamulaştırılarak çalışan işçilerin işsiz kalması önlenmelidir.

Kamuya ait ocaklar da dahil, taşeronlaştırmadan ve özelleştirmelerden vazgeçilmelidir. Aynı işyerinde birden fazla şirketin bulunması iş uyumunu ve ana işverenin denetimini engellemektedir.

Taşeronların çalıştığı ve neden oldukları kazalar sonrası ortaya çıkan tüm maddi ve manevi kayıplar, ocakta meydana hasar ve iş kayıplarının bedeli taşerondan tahsil edilmelidir.

Grizu ve göçükler başta olmak üzere iş kazaları sonrası görülen mahkemelerde işçi ve kamu sendikaları müdahil olmalıdır.

Sendikalar imzaladıkları toplu iş sözleşmelerinde iş güvenliğini düzenleyen maddelere sendika ve meslek örgütlerinin etkisini (hatta yetkisini) artıran hükümler için tüm güçlerini kullanmalılar.

Tüm maden işletmelerinde tahlisiye istasyonlarının kurulması zorunlu duruma getirilmeli, küçük ölçekli oldukları için tahlisiye istasyonu kurmaktan kaçınan fakat birbirine yakın ocakların ise ortaklaşa olarak tahlisiye istasyonları kurmaları Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlenmelidir

salim çalık
("madenlerdeki kazaların düşündükleri" başlıklı yazımın son bölümünden alıntı)

4 Haziran 2014 Çarşamba

iş cinayetleri sürüyor (mayıs ayında 414 kişi öldürüldü)


istanbul işçi sağlığı ve iş güvenliği meclisi'nin 2014 mayıs ayı raporuna göre, mayıs ayında en az 414 işçi yaşamını yitirdi.

yaşamını yitirenlerden 2'si çocuk, 10'u kadın.

ölüm oranlarına göre en fazla iş cinayetinin gerçekleştiği işkolları; madenlerde 305 işçi, tarım-ormancılık işkolunda 37 işçi, inşaat-yol işkolunda 30

soma'daki 301 madencinin öldürülmesiyle sonuçlanan katliamı saymazsak bile, iş cinayetlerinde düşme olmadığı açıkça görülüyor. yaz aylarının gelmesiyle tarım-orman ve inşaat işkollarındaki yoğunluğun artacağı da dikkate alındığında, bu duyarsızlık, düzenlemelerdeki insansızlık, devletin göstere göstere sermayenin sözcüsü-koruyucusu olması durumu ölümlerin artacağını gösteriyor ne yazık ki...

emekçiler geçim derdi, yaşamını sürdürme telaşının yanında yaşamlarını korumayı, yaşama haklarını savunmayı da düşünmek zorundalar...
sendikalar, koltuklarına ve örgütlü bulundukları işyerlerine kapanıp kalmak yerine fabrikalara, tarlalara, inşaatlara, madenlere çıkmak zorundasınız... üye yapamıyor musunuz? olsun, emekçilerin, kölelik ücretine tutsak edilip canları çıkarılanların adına söz söyleyin, duyarlılık oluşturun, can kurtarın...


salim çalık

“Bir can bile yanarsa, sorumlu aramayız, hesap sorarız!”

“Bir can bile yanarsa, sorumlu aramayız, hesap sorarız!”





burada dikkat çekmesi gereken iki olay-durum var; 1) işçilerin tüm mesai süresinin (7,5 saat) yeraltında geçirilmesi için kapıların kilitlenmesiyle soma'da ayakta (kömür kazılan noktada) vardiya değişimi yapılması arasında bir fark yoktur.... 2) madenlerdeki katliamların özelleştirme ve taşeronlaştırmayla arttığı doğrudur. özelleştirmeye hayır derken, çalışma koşulları, mesai saatleri, denetimler gibi katliamların doğrudan belirleyici unsuru olan konularda işçi sınıfı tavrını koymazsa, müdahil olmazsa, kararlı davranmazsa işletmenin mülkiyetinin kimde olduğunun fazlaca bir önemi yoktur....

YEDİ MART SEKSENÜÇ ÜÇ MART DOKSANİKİ VE TÜM MADEN ŞEHİTLERİNE

hangi köyün yüreği / hangi ananın gözyaşları / tutabilir yasınızı // bilmem kaç yedi kat altında / yatarken yerin / okuttular kur’an’ınızı / yatış şeklinizi bile bilmeden // ilk size kuruldu/ cenazesiz gömütlükler/ -dünyada yüreğim gömüt size-// bilmem kaç yedi kat altında yerin / yatarken sizler / yemin ettim böylesinin sürmeyeceğine // yemin ettim/ yatış şeklinizi bilmeden// bilin ki dostlarım / dimdik ve ayaktasınız / yüreğim gömüt size...// Armutçuk-Kozlu 10/03/92 / salim çalık / GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI (sf.36)

geleceğe dikiliyor gömüt taşları



biliyorum
kendisini kirleterek tükeniyor
umutla süslenmiş gelecek günler

şimdi
bir bir içime gömülüyor
yaşamda alacağı kalan çocuklar
ömrü metaya değişilen işçiler
içime gömülüyor
töreye kurban edilen kadınlar
ve karşılıklı dağlara sürülüyor gençler
gömüt taşları geleceğe dikiliyor
gömüt taşları iki parça yüreğime

şimdi
tepeden tırnağa utançla
__ipe çekiyorum mutluluk düşlerimi
acı ve hüzün ötesi yaralı duygularla
__tenime gömüyorum gülüşlerimi

………………kasım-aralık 2007
salim çalık