ÖNERİLER
Tüm
işletmelerdeki iş güvenliğinden sorumlu müdür, başmühendis ve mühendisler görev
yaptıkları işletmenin değil Çalışma Bakanlığı’nın kadrosunda olmalıdır. Böylece
işten atılma, sosyal haklar, terfi gibi endişelerden uzak ve doğrudan bakanlığa
karşı sorumlu olacağından gerekli önlemlerin alınması için müdahalede
bulunabilecektir. (Bu personellerin maaşları çalıştıkları firma tarafından
Çalışma Bakanlığı’nın hesabına yatırılabilir.)
Bakanlık
bünyesinde işyeri denetimleri için kurulacak birimlerde; ilgili işyerindeki
işçi ve kamu sendikalarının, meslek örgütlerinin temsilcilerinin bulunması
sağlanmalıdır.
Özel
ocaklar başta olmak üzere belirlenen eksiklikler grizu ve göçüğe neden
olabilecek durumdaysa üretim durdurulmalı, bu eksikliklerin giderilmemesi
durumunda maden işletmesi kamulaştırılarak çalışan işçilerin işsiz kalması
önlenmelidir.
Kamuya
ait ocaklar da dahil, taşeronlaştırmadan ve özelleştirmelerden vazgeçilmelidir.
Aynı işyerinde birden fazla şirketin bulunması iş uyumunu ve ana işverenin
denetimini engellemektedir.
Taşeronların
çalıştığı ve neden oldukları kazalar sonrası ortaya çıkan tüm maddi ve manevi
kayıplar, ocakta meydana hasar ve iş kayıplarının bedeli taşerondan tahsil
edilmelidir.
Grizu
ve göçükler başta olmak üzere iş kazaları sonrası görülen mahkemelerde işçi ve
kamu sendikaları müdahil olmalıdır.
Sendikalar
imzaladıkları toplu iş sözleşmelerinde iş güvenliğini düzenleyen maddelere
sendika ve meslek örgütlerinin etkisini (hatta yetkisini) artıran hükümler için
tüm güçlerini kullanmalılar.
Tüm maden işletmelerinde tahlisiye istasyonlarının kurulması zorunlu
duruma getirilmeli, küçük ölçekli oldukları için tahlisiye istasyonu kurmaktan
kaçınan fakat birbirine yakın ocakların ise ortaklaşa olarak tahlisiye
istasyonları kurmaları Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlenmelidir
salim çalık
("madenlerdeki kazaların düşündükleri" başlıklı yazımın son bölümünden alıntı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder