bu görüntüler her yıl yineleniyor. önlemler, önlemlerin uygulanması, gerekli yasal düzenlemeler konusunda doğru düzgün tek söz edilmeden, ölen madenciler anılıp ardından dua ile sonlandırılıyor...
oysa madenciler olarak şunu düşünüp, sormamız gerekiyor; on yıllardır yinelenen bu anmalar neye, kimlere hizmet ediyor? bu anmalar gereği gibi yapılıp, dersler çıkarılsaydı kozlu, yeniçeltek, mustafakemalpaşa, dursunbeyli, karadon, kozlu, soma, ermenek'teki katliamlar yaşanır mıydı?
armutçuk'taki anmaya akp milletvekili ercan candan telgraf göndermiş; "işlerimin yoğunluğu nedeniyle törenlere katılamıyorum, ölenlere rahmet...." demiş. bir maden işçisi bağırdı bu telgraf okununca, "ne zaman yanımızda olacaklar?" bu soruyu daha da anlamlı kılan bilgi yerel gazetelerin sitelerine düştü 2 saat sonra...
akp milletvekili ercan candan yoğun işleri nedeniyle 103 kişinin öldüğü grizunun anmasına katılamazken, saat 10:00'da yarım saat uzaklıkta (gülüç'te) açılış ve temel atma töreninde yerini almıştı... ereğli'de bunun üzerine konuşurken bir arkadaşım; "seçim dönemi geldi, ölülerden ne hayır gelir, dirilerin yanında..." dedi... evet yaşıyor olsak da ölü sayılıyoruz sanki...; madencinin emekçiden, emek dostlarından başkasına yüzünü dönmemesi gerektiğine ilişkin acı bir örnek...
salim çalık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder