HOŞ GELDİNİZ

maden ve madenciliğe ilişkin yazı, fotoğraf, belge ve bilgilerin paylaşılması amacıyla hazırladığım bu sayfaya isteyen herkes katkı sunabilir. bilgi örgütlendikçe anlam kazanır, insan öğrendikçe...

6 Aralık 2013 Cuma

YÜREKLER YİNE DAĞLANDI, 4 MADENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ

YÜREKLER YİNE DAĞLANDI, 4 MADENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ


gazetenin haberine bakınca durum net olarak görülüyor aslında. kaçak ocağın girişinin fotoğrafında ocaktan kömür çıkarmak için kurulmuş ray sistemi göze çarpıyor... yani burada ciddi bir çalışma olduğu açık. üstelik söz konusu yer merkeze de oldukça yakın. yani adı kaçak ocak...

peki nasıl oluyor da, kaçak ocaklar bu kadar rahat çalışabiliyor? nasıl oluyor da, buradan çıkarılan kömürler hiçbir engele takılmadan tüketime (pazara) sunulabiliyor? nasıl oluyor da türkiye taşkömürü kurumu (ttk)'nun imtiyaz sahasında veya rödövans sözleşmesiyle buralarda işletme hakkını almış olan şirketlerin alanlarında bu kadar kolay kaçak ocaklar kurulabiliyor...?

o kadar çok soru var ki sorulması gereken... örneğin, hava kirliliğini önlemek gibi bir görevi olan belediyelere, şehircilik bakanlığı'nın, sağlık bakanlığı'nın taşra teşkilatlarına rağmen kaçak ocaklardan çıkarılan bu kömürlerin nem, kol, karbonmonoksit oranları, lavvarlanıp lavvarlanmadığı gibi denetimlerden nasıl kurtulabiliyor bu ocaklardan çıkarılan kömürler?

maliye'nin taşra denetçileri, trafik polislerinin yol denetimleri sırasında hiç mi bu ocaklardan çıkarılan kömürleri taşıyan araçlar denk gelmez? yani yasal gereklilikler, taşıma irsaliyesi, kömürün çıkarıldığı ocak, kg. miktarı, satış bedeli, ödenen vergi vb.birçok alanı ve kurumu ilgilendiren kaçak ocaklardan çıkarılan kömürleri hiçbir göz görmüyorsa... ölen madencileri kim görür?

bu yüzden valilik ve milletvekilleri sıradan bir bilgilendirme açıklaması yapmanın ötesine de geçmiyorlar. oysa valiliğin ve milletvekilinin görevi ölenlerin adlarını sıralayıp "ölenlere allah rahmet eylesin, yaralılara acil şifalar diliyoruz" demek değildir... önce insanların ölmeyecekleri koşulları ve denetimleri sağlamak, ardından da ttk'nın, yani kamunun malı olan taşkömürüne sahip çıkmaktır.

zonguldak işsizlik ve ölüm arasına sıkıştırılmış bir kent. dolayısıyla önce işsizliği çözme yönünde adımlar atıp, insanların 3-5 kuruş için ölmeyecekleri koşulların, olanakların sağlanması gerekiyor. geçtiğimiz yıllarda gördük, 1200 kişinin, 2000 kişinin kazmacı olarak ttk'ya alındığı mülakatlara 40 bin kişi başvurmuştu. kısacası zonguldak taşkömürüne mahkum... ne yazık ki, bu mahkumiyet 20 yıla yakın bir zamandır özel- kaçak ocaklara yönlendirilmiş durumda... ya işsizlik ya ölüm riskine rağmen ekmek parası...

06.12.2013
salim çalık

Hiç yorum yok:

YEDİ MART SEKSENÜÇ ÜÇ MART DOKSANİKİ VE TÜM MADEN ŞEHİTLERİNE

hangi köyün yüreği / hangi ananın gözyaşları / tutabilir yasınızı // bilmem kaç yedi kat altında / yatarken yerin / okuttular kur’an’ınızı / yatış şeklinizi bile bilmeden // ilk size kuruldu/ cenazesiz gömütlükler/ -dünyada yüreğim gömüt size-// bilmem kaç yedi kat altında yerin / yatarken sizler / yemin ettim böylesinin sürmeyeceğine // yemin ettim/ yatış şeklinizi bilmeden// bilin ki dostlarım / dimdik ve ayaktasınız / yüreğim gömüt size...// Armutçuk-Kozlu 10/03/92 / salim çalık / GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI (sf.36)

geleceğe dikiliyor gömüt taşları



biliyorum
kendisini kirleterek tükeniyor
umutla süslenmiş gelecek günler

şimdi
bir bir içime gömülüyor
yaşamda alacağı kalan çocuklar
ömrü metaya değişilen işçiler
içime gömülüyor
töreye kurban edilen kadınlar
ve karşılıklı dağlara sürülüyor gençler
gömüt taşları geleceğe dikiliyor
gömüt taşları iki parça yüreğime

şimdi
tepeden tırnağa utançla
__ipe çekiyorum mutluluk düşlerimi
acı ve hüzün ötesi yaralı duygularla
__tenime gömüyorum gülüşlerimi

………………kasım-aralık 2007
salim çalık