not: bu yazı toplu iş
sözleşmesi çerçeve anlaşması sonrası ttk dikkate alınarak yazılmıştır.
çerçeve anlaşması
öncesi (kısa değerlendirme)
kamu kurumlarında çalışan
işçilerin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri epeyce tartışma yaratacak, yaratmalı
da… diğer kurumların durumunu kesin olarak bilmemekle birlikte türkiye taşkömürü
kurumu’nda çalışan işçilerin ücretleri bazı kurumların altında kalmakla
birlikte; 2006 yılından bu yana uygulanan ücret politikası nedeniyle aynı işi
yapan işçiler arasında da ciddi farklar oluştu…
2006 ve 2009 yılındaki işçi
alımı gruplu (münavebeli) olarak gerçekleştiği için bu arkadaşlar işverenin
çağrısı olmazsa 2 ay çalışıp 1 ay dinlendiriliyorlar ve bu 1 aylık dinlenme
karşılığı ücret almıyorlar. yine bu arkadaşlar 2006 yılında sendika ve iktidar (yani
iktidar adına kamu iş) arasında düzenlenen bir ek protokolle düşük ücretle iş
başlatıldılar… o gün bugündür bu protokol kaldırılmadığı gibi, gruplu işçiler
resmi olarak daimiye de geçirilmediler…
aynı protokole göre kpss ile
işe alınan işçi ücretleri de emsallerinin altında ki; eski işçilerin
ücretlerinin %57’sine kadar düştü… bu işçi arkadaşlar da ücretlerinin eski
işçilerin düzeyine çıkarılmasını bekliyorlardı. Görünen o ki; ttk (Türkiye taşkömürü
kurumu)’nda örgütlü genel maden işçileri sendikası yeni yönetimi niye
seçildiklerini anlamadıkları gibi, eski yöneticilerin gerisine düşmeye
başladıklarını görememişler… şu an yönetimde bulunanların delege seçimleri ve
genel kurul’da “gruplu işçilerin daimiye geçirilmesi, ücretlerinin iyileştirilmesi”
yönünde verdikleri sözlerin üzerinden iki ay geçti…
işte rakamlar
gelelim ücretleri kapsayan
çerçeve anlaşmaya… 2015 yılı 1. ayı için %6; 2. ayı için %5; (bu satırları
yazdığım sırada haberlerde belirtilmediği için) 3. ve 4. altı aylarda da
enflasyon oranında zam olduğunu sanıyorum.
bu altışar aylık zamlarla
birlikte; brüt ücreti 2.150 tl.nin altında olan işçilerin ücretlerine 2.150
tl.yi geçmemek koşuluyla 50- 100 tl arası iyileştirme;
brüt ücreti 2.151 tl. ile
2.250 tl. arasında olan işçilere 2.250 tl.yi geçmemek üzere 75. Tl.
iyileştirme;
brüt ücreti 2.151 tl. ile
2.350 tl. arasında olan işçilere 2.350 tl.yi geçmemek üzere 50 tl iyileştirme
yapılacak.
bunlara ek olarak gelir
vergisinden kaynaklanan kayıpların karşılığı (diye) yılda 1 kez 500 tl. denge
ödeneği öngörülüyor…
nasıl görmeliyiz?
burada iki temel sıkıntı var;
1) eğer 500 tl.lik denge ödeneği gelir vergisinden kaynaklı ücretlerdeki
erimenin karşılığı ise, gelir vergisinden muaf olan yeraltı işçilerine
ödenmeyebilir… 2) tüm bu iyileştirmeler ve yılda bir kez ödenecek 500 tl.
yevmiyeye doğrudan yansıtılmadığı için, sonraki yıllardaki ücret artışlarında
etkisi olmayacak…
iyileştirmelere fazla
takılmamak gerektiğini düşünüyorum. çünkü birçok işçinin ücretine buradan bir
şey yansımayacak. dikkat edilirse iyileştirme yapılacak alt sınır ile üst sınır
rakamları arasında 100 tl. var. zaten çalışma bakanı imza sonrası yaptığı
açıklamada “yaklaşık 40 bin işçinin ücretlerde %16’nın üzerinde artış sağlandı”
diyerek beni doğruluyor… 210 bin kişiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi’nde
yalnızca 40 bin kişiye %16 dolayında ücret artışı sağlanmıştır…
ttk’da çalışan gruplu
işçilerin daimiye geçirilmemiş olması, (idari maddelerde belki geçirilebilirler),
gruplu ve kpss’den işe yerleştirilen işçilerin ücretlerinin eski işçilerin
ücretlerinin düzeyine çıkarılarak arada %40’a varan farkın giderilmemiş olması
ciddi bir haksızlık ve sömürüyü derinleştiren bir uygulama… ayrıca çalışma barışını
bozması, eşit işe eşit ücret ilkesinin bile hiçe sayılmaya devam edilmesi
ekonomik- demokratik hak örgütü olan sendikaların içine düştükleri duyarsızlığı
ve iktidara teslimiyetlerini göstermesi açısından önemlidir.
imza öncesi (türk
iş ne istiyordu?)
gelelim türk iş ve
koordinasyon kurulu’nu oluşturan sendikaların masaya oturdukları zaman
istediklerine… türk iş’in sayfasında aynen aşağıdakiler yazıyor. (kısaltmalar
yaptım yalnızca)
iyileştirmeler; 2.350 TL/ay
altındaki ücretler 2.350 TL/ay’a yükseltilecektir.
ücret zammı; 31.12.2014
tarihinde işyerinde çalışan işçilerin ücretlerine 01.01.2015 tarihinden geçerli
olacak biçimde %15 yapılacaktır.
31.12.2015 tarihinde işyerinde
çalışmakta olan işçilerin ücretlerine 01.01.2016’dan itibaren 2015 yılında
gerçekleşen enflasyonun üzerine 4 puan ilave edilerek bulunacak oran kadar zam
yapılır…
toplu iş sözleşmesinin 1. ve 2.
Yıllarında işçilerin ödeyecekleri gelir vergisi % 15’tir. %15’i aşan vergiler
işveren tarafından karşılanır. Enflasyon oranının belirlenmesinde 2003=100 tüik
türkiye geneli tüketici fiyatları endeksi kullanılır…
sosyal yardımlar:
sosyal yardım :275 tl/ ay
yemek parası : 10 tl/ gün
aile-çocuk yardımı: devlet
memurlarına verilen miktarda
giyim yardımı: 150 tl/ yıl
yukarıda yer alan sosyal
yardımlardan yüksek olanlar aynı miktarda artırılır.
yukarıda yer almayan sosyal
yardımlara ücret zamları oranında zam yapılır.
bu sosyal yardımlar 2. yılda
ücret zamları oranında aynı tarihte artırılır.
utanmaları gerekir
(mi?)
masaya bunlarla oturuldu. şu an
yalnızca ücret artışlarıyla ilgili çerçeve anlaşmayı (kısmen) biliyoruz. sosyal
haklar ve idari maddelerdeki durum netleştiğinde kayıplarla karşılaşmak
şaşırtıcı olmayacaktır. örneğin işçi sağlığı iş güvenliğine ilişkin
düzenlemeler ölmeden çalışmamız için ücret kadar önemli. işyerlerindeki taşeron
uygulamaları ve özelleştirmenin önünü açan fiili durumlar kurumun ve kentimizin
geleceği açısından önemli… ttk özelinde norm kadroyu tamamlayacak bir işçi
alımının sözleşmede gündeme getirilmeyişi önemli…
metal sektöründe (imzalanmış
bir sözleşmeye rağmen) bir direniş ve kazanım elde etmiş işçiler de mi örnek
olmadı gmis yönetimine…? Peki her mikrofon bulduklarında “direniriz, biz
büyüğüz, geleneğimiz var, Ankara yürüyüşümüz var…” gibi sözlerle 25 yıldır
yedikleri büyük madenci grevi ve yürüyüşü mirası ve yürüyüşü yapan abilerinden de mi utanmıyorlar… ? daha
bu yıl başından bu yana köy köy, kahve kahve dolaşıp işçiden oy isterken
verdikleri sözler akıllarına geldiğinde utanmayacaklar mı? tam da bir genel
seçim öncesi, akp’nin bile 1 oyun hesabını yaptığı, “çerez” parasının
tartışıldığı bir dönemde…
ve yine türk iş’in sayfasından
bir notla bitireyim: yukarıdaki rakamlara imza atan türk iş’e göre mayıs 2015’te;
türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı
1.349 tl., yoksulluk sınırı 4.395 tl. iyi mi?
bu rakamları bilgi olsun diye
mi sitelerine koyuyorlar yoksa iktidarla, işverenlerle pazarlık yaparken ölçü
almak için mi…?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder