"...
MÜJDEYİ KAYMAKAM VERDİ
İşçilerin Uşak'ta bekleyişi sürerken müjdeli haberi Soma
Kaymakamı Bahattin Atçı verdi. Kaymakam Atçı yaptığı açıklamada, “İŞKUR Genel
Müdürü ile gece görüştük. Perşembe günü paraların ödeneceği söylendi. Paralar
İŞKUR'dan ödenecek. Ardından kurum ödemeyi şirketten tahsil edecek. İşçilerimiz
şu an Ankara yolunda. Arayıp kendilerini bilgilendireceğiz. Hayırlısı olsun”
dedi.
Uşak'a giden işçilerin Uşak ve Manisa Valisi ile görüştüğü, taleplerinin gerekli yerlere iletileceğinin belirtilmesi üzere otobüslerle Soma'ya hareket ettiği öğrenildi."
Uşak'a giden işçilerin Uşak ve Manisa Valisi ile görüştüğü, taleplerinin gerekli yerlere iletileceğinin belirtilmesi üzere otobüslerle Soma'ya hareket ettiği öğrenildi."
2 gün önce "soma'lı madenciler haklarını almak için
ankara'ya yürüyorlar" şamatası böyle sonuçlandı. bu alıntı kendisine
sol'cu süsü veren bir gazeteye ait. fakat yürüyüş başladıktan sonra bir çok
çevre, parti, "sınıf" adına söz söylediğini iddia eden gazete, site
ve kişi benzer bir abartıyla haber geçtiler...
ilk sözüm tv.lere bağlanıp "dönmeyeceğiz"
iddiasıyla açıklama yapan işçi ve sendikacılara (genel olarak işçilere)...
nazım'ın söylediği gibi..."akrep gibisin kardeşim..."
ikinci sözüm bu yürüyüş oyununu araştırmadan, incelemeden
haber yapanlara; kitle kuyrukçuluğu yapıyorsunuz. yanlarına bile uğramadığınız,
halini hatırını ancak büyük katliamlarda sorduğunuz işçilerin kullanıldığını
görmeniz için ne gerekiyordu? yaptığınız-verdiğiniz haberle toplumu, yüzünü
işçilere dönmüş olanları yanıltmaya, (hatta) umutlandırmaya ne hakkınız vardı?
işçilerin soma'ya dönüşlerini niye haber yapmadınız?
üçüncü sözüm partilere; soma'da veya ermenek'te oy aldığınız
seçmenlerden, üyelerinizden ölenler olmadı mı? neden idari-adli süreçlerde
resmen müdahillik talebinde bulunmuyorsunuz? başka konu ve olaylarda onbinlerle
alanlara çıkıyorsunuz da, işçiler onar onar, yüzer yüzer ölürken
nerelerdesiniz?
dördüncü sözüm meslek örgütlerine; siz neden bu katliamların
fikri takibi ve raporlama işinin bir adım ötesine geçip, mahkemelerde müdahil
olmuyorsunuz? tamam üyeleriniz de töhmet altında. iki arada bir derede kalmış
gibisiniz; iyi de insanlar ölüyor, katlediliyor...
beşinci sözüm sermayeye ve iktidara; bu ülkede terörün her
türünü (pkk, trafik, erkek vb.) yaratıyor, haberlerini yaptırıyorsunuz. önlem
almayarak, hazırladığınız yasa ve yönetmeliklere uyulmasını sağlamayarak, iç ve
bakanlık denetimlerini yapmayarak, rant ve kar uğruna ölümlere göz yumarak,
umursamayarak SERMAYE TERÖRÜ yaratıyorsunuz. ve yarattığınız bu terör her yıl
yaklaşık 1500 kişinin ölümüyle sonuçlanıyor, suçlusunuz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder