HOŞ GELDİNİZ

maden ve madenciliğe ilişkin yazı, fotoğraf, belge ve bilgilerin paylaşılması amacıyla hazırladığım bu sayfaya isteyen herkes katkı sunabilir. bilgi örgütlendikçe anlam kazanır, insan öğrendikçe...

30 Ekim 2014 Perşembe

kara düzen yönetim, kara düzen işletmecilik

maden işçilerinin ücretlerinin 2 asgari ücret tutarından az olamayacağı ve günlük çalışma saatinin 6 saati geçemeyeceğini düzenleyen torba yasa sonrası; zonguldak, aydın, soma vb. birçok maden işletmesinde olduğu gibi; eremenek'teki bu ocağın patronu da maliyetleri gerekçe yaparak işçileri eve gönderdi ve eyleme zorladı...

bu ocakta 1 ay üretim yapılmadı, çalışılmadı. madencilikten az çok anlayan herkes bilir ki; 10-15 gün çalışılmayan, yeterince bakım yapılmayan (suyu dışarı basılmayan, gazı ölçülmeyen, tahkimatları ocak içi direkleri kontrol edilmeyen vb.) ocaklarda risk artar.

bu ocağın yakınlarında bir baraj olduğu, konya havzasının yeraltı su yapısı dikkate alındığında ocak içi çalışmalarda 25 metrelik kontrol sondajlarıyla gaz ve suyun durumunun ölçülmesi gerekirdi. bunun yapılmadığı kesin görünüyor... bu kontrol sondajları madenciliğin olmazsa olmazlarındandır. ister18 işçinin sular altında kaldığı ocağın yanındaki terk edilmiş ocakta biriken suyun, ister yeraltı su kaynaklarının sonucunda olsun; bu sondajlar yapılmış olsaydı çalışma yapılan yer ile su arasındaki duvar kalınlığı da görülebilirdi.

kozlu'da yapılmayan bu sondajlar metan degajına yol açıp 8 madencinin göçükte kalarak ölümüne yol açmıştı, sanırım ermenek'te de boğulmalarına yol açacak...

ermenek’te ocak içindeki suyun tahliye edilmesi için bahçe sulamakta kullanılan hortumlardan az daha büyük hortumlar kullanılıyor. oysa 1992 yılındaki kozlu grizusu sonrası ocaklardaki yangını söndürmek için bütün ocak suyla doldurulmuş, sonra su tekrar dışarı tahliye edilmiştir. buradaki su miktarı bin ton değil, milyon tonla ifade edilebilecek miktardaydı ve günde 30 bin tona yakın su tahliye edilebiliyordu. anlayamadığım enerji bakanlığı ttk’nın bu araç gereçlerini neden kullanmıyor; dönemin yönetici ve teknik elemanlarından bilgi almıyor?

İktidar bir yasa çıkarıyor, işveren görünümlü sermaye teröristleri uygulamıyor; kimse de “kardeşim herkes yasalara uymak zorundadır” diyemiyor… birileri bakıyor madencilikte iyi para var, iktidar gelecek yılların elektrik üretimini termik santrallere bağlamış, %40’a çıkarma kararı almış; bakkal dükkanı açar gibi maden ocağı açmış… devlet memur, işçi alımlarında diploma, branş şartları koyarak yoksulların imanını gevretirken; maden şirketi kuruyorum diyenlere deneyim, bilgi, sermaye birikimi, yeterlilik gibi soruları sormadan ruhsat veriyor.

sonuç; ermenek, soma, mustafa kemal paşa, dursunbeyli, afşin elbistan, kozlu, karadon…. yani kara düzen yönetim, kara düzen işletmecilik...

salim çalık

Hiç yorum yok:

YEDİ MART SEKSENÜÇ ÜÇ MART DOKSANİKİ VE TÜM MADEN ŞEHİTLERİNE

hangi köyün yüreği / hangi ananın gözyaşları / tutabilir yasınızı // bilmem kaç yedi kat altında / yatarken yerin / okuttular kur’an’ınızı / yatış şeklinizi bile bilmeden // ilk size kuruldu/ cenazesiz gömütlükler/ -dünyada yüreğim gömüt size-// bilmem kaç yedi kat altında yerin / yatarken sizler / yemin ettim böylesinin sürmeyeceğine // yemin ettim/ yatış şeklinizi bilmeden// bilin ki dostlarım / dimdik ve ayaktasınız / yüreğim gömüt size...// Armutçuk-Kozlu 10/03/92 / salim çalık / GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI (sf.36)

geleceğe dikiliyor gömüt taşları



biliyorum
kendisini kirleterek tükeniyor
umutla süslenmiş gelecek günler

şimdi
bir bir içime gömülüyor
yaşamda alacağı kalan çocuklar
ömrü metaya değişilen işçiler
içime gömülüyor
töreye kurban edilen kadınlar
ve karşılıklı dağlara sürülüyor gençler
gömüt taşları geleceğe dikiliyor
gömüt taşları iki parça yüreğime

şimdi
tepeden tırnağa utançla
__ipe çekiyorum mutluluk düşlerimi
acı ve hüzün ötesi yaralı duygularla
__tenime gömüyorum gülüşlerimi

………………kasım-aralık 2007
salim çalık