“Ocağın patlayacağını 6-7 ay önceden biliyorduk!”
7 mart 1983 armutçuk grizusu ile 13 mayıs 2014'te soma'da yaşanan maden katliamı arasında 31 yıllık zaman farkı, birinin grizu diğerinin yangın olması dışında o kadar benzerlikler var ki...
alınmayan önlemler ve bir cinayetin-katliamın "geliyorum" demesi gibi. armutçuk'ta işçiler bir patlama olasılığının farkındalar ve ocak çavuşu öncesinde şefini arayıp tahliye edelim diyor. soma'da işçiler günlerce sıcak kömür çıkardıklarını anlatıyorlar.
31 yıllık fark ve bu arada yaşanan kazalar, cinayetler... iki ocakta da prim sistemi üretim zorlamasına neden olmuştur. armutçuk'ta o yıllarda maaşı kadar prim alanların olduğu anlatılırdı, soma'da da sağ kurtulan işçilerin "hadi ! hadi ! hadi ! hadi !" sözcüğüyle üzerlerinde kurulan baskının devlet alım garantili kömür üretiminin geldiği nokta ortadadır. o kadar ki; türkiye kömür işletmeleri'nin yıllık 1,3 milyon ton kömür üretimine göre kurduğu ocaktan 2013 yılında 3,5 milyon ton kömür çıkarılmıştır.
armutçuk'ta 2 doktorlu bir HASTANE vardı. yaralıların çoğu yanmış ve zehirlenmiş olduklarından yarım saat uzaklıktaki ereğli hastanesi'ne veya 1 saat uzaklıktaki zonguldak'a taşınmaya çalışılmıştı. soma'da da 31 yıl sonra gördük ki, hastanede yanık ve madene bağlı zehirlenme-boğulma vakalarına müdahale edebilecek birimler yoktu...
salih kılavuz'un 31 yıl önce yaşadıkları bugüne de ışık tutuyor. özellikle devleti yönetenlerin davranışlarının benzerliği açısından. sorunun iktidar değil sistem sorunu olduğunu anlamamıza yararı olduğu kanısındayım...
dünyanın en ağır işkollarından biri olan madencilik tarihine, madencilerin günlük yaşamlarına ilişkin olarak yazı, şiir, belge vb. paylaşmak, madencinin sesine ses vermek... çünkü; insanlığın toprağa saldığı köktür madenci ................................salim çalık
HOŞ GELDİNİZ
maden ve madenciliğe ilişkin yazı, fotoğraf, belge ve bilgilerin paylaşılması amacıyla hazırladığım bu sayfaya isteyen herkes katkı sunabilir. bilgi örgütlendikçe anlam kazanır, insan öğrendikçe...
29 Mayıs 2014 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
YEDİ MART SEKSENÜÇ ÜÇ MART DOKSANİKİ VE TÜM MADEN ŞEHİTLERİNE
hangi köyün yüreği /
hangi ananın gözyaşları /
tutabilir yasınızı //
bilmem kaç yedi kat altında /
yatarken yerin /
okuttular kur’an’ınızı /
yatış şeklinizi bile bilmeden //
ilk size kuruldu/
cenazesiz gömütlükler/
-dünyada yüreğim gömüt size-//
bilmem kaç yedi kat altında yerin /
yatarken sizler /
yemin ettim böylesinin sürmeyeceğine //
yemin ettim/
yatış şeklinizi bilmeden//
bilin ki dostlarım /
dimdik ve ayaktasınız /
yüreğim gömüt size...//
Armutçuk-Kozlu 10/03/92 /
salim çalık /
GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI (sf.36)
geleceğe dikiliyor gömüt taşları
biliyorum
kendisini kirleterek tükeniyor
umutla süslenmiş gelecek günler
şimdi
bir bir içime gömülüyor
yaşamda alacağı kalan çocuklar
ömrü metaya değişilen işçiler
içime gömülüyor
töreye kurban edilen kadınlar
ve karşılıklı dağlara sürülüyor gençler
gömüt taşları geleceğe dikiliyor
gömüt taşları iki parça yüreğime
şimdi
tepeden tırnağa utançla
__ipe çekiyorum mutluluk düşlerimi
acı ve hüzün ötesi yaralı duygularla
__tenime gömüyorum gülüşlerimi
………………kasım-aralık 2007
salim çalık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder