HOŞ GELDİNİZ

maden ve madenciliğe ilişkin yazı, fotoğraf, belge ve bilgilerin paylaşılması amacıyla hazırladığım bu sayfaya isteyen herkes katkı sunabilir. bilgi örgütlendikçe anlam kazanır, insan öğrendikçe...

4 Aralık 2014 Perşembe

4 aralık dünya madenciler günü/ analım mı, kutlayalım mı?

























bilmezsiniz ki

tek başına bir bakış mıdır
____kapılarda asılı duran
bu gözler

siz bilmezsiniz ki
___içinde ölüm de olan
_____kafeslere binmeden
sevdiğinden bir parça alır
__yanlarında taşır madenciler

tek başına bir veda mıdır
___dudaklara kazınmış
_____bu hoşça kal
siz bilmezsiniz ki
kocası eve dönemeyen bu kentin kadınlarını
babası ocakta kaldığında ölümü öğrenen çocukları

siz bilmezsiniz ki
ışığınıza ve ısınıza
____kaç can karıştığını

salim çalık

öldüremezlerse işten çıkarma tehdidiyle kölelik ücretine tutsak etmeye çalışıyorlar; bunu başaramazlarsa işten çıkarıyorlar. açıkça söylemedikleri şey: SİZ NEDEN ÖLMEDİNİZ?

sermaye ve iktidarlar için bir makina kadar değerimizin olmadığını görmek, bilmek, anlamak zorundayız. iş makinalarının sigortasını yaptıran, yağına-suyuna dikkat ettiren sermaye çalıştırdığı işçinin çalışma koşullarını da, yaşam düzeyini de umursamıyor... 

çalışma bakanlığı'nın çalışma yaşamını düzenlemek, denetlemek gibi görevleri olmasına rağmen; "araya giren 50 hatırlı kişinin" isteklerine göre iş yapıyor. denetlediği ocaklarda kitleler halinde ölüyoruz... sonradan buralara küçük para cezaları kesildiğini, ölüme gönderildiğimizi öğreniyoruz....

şimdi de 2 asgari ücreti vermek istemeyenler işten çıkarmalarla, işten çıkarma tehditleriyle bizleri işverenlere karşı rehine olarak kullanıyor. sektörel gelirler açısından bakıldığında türkiye'de ve dünyada en kazançlı sektör olan madencilikte patronlar işçilere 2 asgari ücreti çok görüyorlar. bunu da devletin sırtına yıkmaya çalışıyorlar. işin doğrusu sürekli özelleştirmeden dem vuran akp iktidarı maden şirketlerinin taleplerini kabul etme yolunda. yani devlet destekli özel maden işletmeciliği... yani kamuyu kambur gören iktidar özel sektörü milletin- devletin sırtına bindirecek... bunun için de işçilerin ikna edilmesi gerekiyor. zonguldak'ta, soma'da, ermenek'te, aydın'da vd. işten çıkarmaların, çıkarma listelerinin asılarak işçilerin tedirgin edilmesinin arkasında yatan gerçek budur. BİZLER ÖLÜMÜ GÖRÜP SITMAYA RAZI OLURKEN, DEVLETİN ÖZEL MADEN PATRONLARINA KAYNAK AKTARMASININ DA GEREKÇESİ OLACAĞIZ... " İSTİHDAM ve İŞÇİLERİN EKMEK PARASI "

bu nedenle sınıf eksenli bir örgütlenme ve savaşım kaçınılmazdır. özel maden patronlarına devletin kasasından kaynak aktarılması yerine tüm madenlerin çalışanlarıyla birlikte kamulaştırılmasını, iş cinayetlerinde sorumluluğu olanların cinayetten yargılanmalarını sağlayacak bir örgütlenme... patronla işbirliği yapan sendikaları yerle bir ederek, söz yetki ve karanın çalışanlarda olduğu; üreten biziz yöneten de biz olacağız şiarına uygun bir örgütlenme... tabanın tavanın olmadığı, yönetenin yönetilenin olmadığı bir sınıf örgütlenmesi...

bunu başaramazsak 4 aralık dünya madenciler günü kutlamaları yerine anmalarına tutsak oluruz...

salim çalık


Hiç yorum yok:

YEDİ MART SEKSENÜÇ ÜÇ MART DOKSANİKİ VE TÜM MADEN ŞEHİTLERİNE

hangi köyün yüreği / hangi ananın gözyaşları / tutabilir yasınızı // bilmem kaç yedi kat altında / yatarken yerin / okuttular kur’an’ınızı / yatış şeklinizi bile bilmeden // ilk size kuruldu/ cenazesiz gömütlükler/ -dünyada yüreğim gömüt size-// bilmem kaç yedi kat altında yerin / yatarken sizler / yemin ettim böylesinin sürmeyeceğine // yemin ettim/ yatış şeklinizi bilmeden// bilin ki dostlarım / dimdik ve ayaktasınız / yüreğim gömüt size...// Armutçuk-Kozlu 10/03/92 / salim çalık / GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI (sf.36)

geleceğe dikiliyor gömüt taşları



biliyorum
kendisini kirleterek tükeniyor
umutla süslenmiş gelecek günler

şimdi
bir bir içime gömülüyor
yaşamda alacağı kalan çocuklar
ömrü metaya değişilen işçiler
içime gömülüyor
töreye kurban edilen kadınlar
ve karşılıklı dağlara sürülüyor gençler
gömüt taşları geleceğe dikiliyor
gömüt taşları iki parça yüreğime

şimdi
tepeden tırnağa utançla
__ipe çekiyorum mutluluk düşlerimi
acı ve hüzün ötesi yaralı duygularla
__tenime gömüyorum gülüşlerimi

………………kasım-aralık 2007
salim çalık