bugün saat 13:30 sularında türkiye taşkömürü kurumu karadon müessese müdürlüğü'nde yerin 540 metre altında bir grizu patlaması yaşandı. karadon müessesesi'ndeki ocakta çalışmakta olan taşeron bir firmaya bağlı çalışan 30 işçi 14 saattir yerin altında. anlatılanlara bakınca kurtulma olasılıkları her geçen dakika azalıyor.
yerel kanal 67 televizyonunun zaman zaman kuyubaşından yaptığı yayınlarda kuyubaşında bekleyen ana-babaların, sevgililerin, çocukların, yakınları ocakta çalışanların tedirgin bekleyişi ve isyanlarını dışa vurdukları feryatları ne yazık ki karadon işletmesi'nde kalıyor. tv kanalları rutin bir haber olarak geçtiler. internet siteleri de öyle. paylaşım siteleri ve site içi gruplar ise kendi dünyalarında ve gerçekliklerinde yaşıyorlar. evet zonguldak'ta patlama olmadı, yeraltında yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen 30 kişi yok. tıpkı aralık ayında bursa'daki grizu patlamasında olduğu gibi, tıpkı daha öncesinde balikesir'deki sabıkalı bir ocakta (3 yılda iki kez) grizu patladığı zamandaki gibi.
sömürü, sermaye, kapitalizm....emek, insan yaşamı, devrim... kendi iç dünyamızın terimleri bunlar. yaşanan gerçeklikle buluşmayan sözlerimizin, yazılarımızın, düşlerimizin anlamında boğuluyoruz her geçen gün. 30 madenci... 1,5 yıl önce o madenlerde işe girmek için sıraya girmiş 40 bin kişi. ve bugüne kadar madene bağlı olarak ölmüş 5 bin kişi... yaşamaya devam... acı bize uzak nasıl olsa, nasıl olsa vicdanımız nasırlaşıyor biz inkar etsek de...nasıl olsa onlar madenci adlarını bilmediğimiz, 'bizim' örgütlerimizden tanımadığımız... ben bu satırları yazarken çalışma bakanı açıklama yapıyor. "bir ara gaz değerleri yükselmiş. sonra normal değerlere düşmüş...." sayın bakanlar her zaman olduğu gibi bakmaya devam ediyorlar. bugüne dek yaşanan grizu patlamalarında sorumlunun olmayışı, "işin doğası gereği" denerek kapatıldığı gibi... nasıl olsa alışkınız biz ölmeye, nasıl olsa bizden çok var dışarıda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder